Boğaz Reflüsü
Mide içeriğinin boğaza kaçması reflü olarak tanımlanmaktadır. Reflünün iki farklı türü bulunmaktadır. Bunlardan ilki mide içeriğinin yemek borusunun alt kısmına kaçması olurken, diğeri ise mide içeriğinin boğaza, genize ve ses tellerine kaçmasıdır. İşte bu türü boğaz reflüsü veya laringofaringeal reflü olarak adlandırılmaktadır.
Yemek borusunun mideye yakın kısımları midede salgılanan asit ve enzimlere karşı dayanıklı olmaktadır. Diğer bir yandan mide içeriğinin gün içerisinde 20- 30 kez yemek borusunun alt kısmına kaçması normal olarak görülmektedir.
Ancak mide içeriğinin boğaza kaçması durumunda boğazın mide asidi ve enzimlerine karşı dayanıksız olmasından dolayı bazı sorunların yaşanmasına neden olmaktadır. Boğaza kaçan mide içeriği yemek borusunun giriş kısmında ödem oluşmasına ve ses tellerinin etkilenmesine neden olmaktadır.
Boğaz Reflüsü Belirtileri Nelerdir?
Boğaz reflüsü belirtilerinin içerisinde; boğazda tıkanıklık hissi, geniz akıntısı, kuru ve inatçı öksürük, yemeklerden sonra veya sabahları ağıza acı- ekşi tadın gelmesi, sık sık boğazı temizleme isteği ve ağız kokusu olmaktadır. Boğaz reflüsü ile mide reflüsünün ayrıldığı nokta ise boğaz reflüsünün her zaman mide şişkinliği, mide yanması ve sırtta ağrıya neden olmamasıdır.
Boğaz Reflüsü Nasıl Teşhis Edilir?
Boğaz reflüsünün tanısı genellikle hastaların öyküsü ve fiziki muayene ile verilmektedir. Ancak endoskopi yapılması da söz konusu olabilmektedir. Yapılan endoskopi ile ses tellerinin ve boğazın durumu incelenmektedir. Ayrıca kesin tanının konulabilmesi için boğazdan gönderilen PH metre testi de kullanılmaktadır.
Boğaz Reflüsü Nasıl Tedavi Edilir?
Boğaz reflüsünün tedavisinde ilaçlar kadar yaşam tarzı değişiklikleri de önemli olmaktadır. Bu sebeple de hastalara öncelikle diyet ve hayat tarzı değişiklikleri önerilmektedir. Bu değişikliklerin etkili olmaması durumunda ise mide asidinin dengelenmesi için ilaçlardan yardım alınır.
Boğaz reflüsü hastaların özellikle dikkat etmeleri gereken noktalar ise şunlar olmaktadır:
- Midenin tamamen dolması önlenmelidir. Bu sebeple öğünlerin küçük olması gerekir.
- Uyumadan 2-3 saat önce yeme ve içmenin kesilmesi gerekir.
- Geceleri başın göğüsten daha yüksekte kalarak uyulması gerekir.
- Koyu çay, baharatlı yiyecekler, asitli içecekler, kahve, hazır meyve suları, kakao ve çikolatanın tüketilmemesi gerekir.
- Sigara ve alkol tüketiminden kaçınılmalıdır.
- Gün içerisinde 2 litre su içilmelidir.