Presbiakuzi

Presbiakuzi

Yaşa bağlı olarak gerçekleşen işitme kayıplarına presbiakuzi denmektedir. Yaşlılarda görülen bu işitme kayıpları her iki kulakta gerçekleşmektedir ve sinirsel işitme kaybı olmaktadır. Yaşa bağlı olarak görülen bu işitme kaybında hastalar genellikle yüksek ses frekanslarını duymakta zorlanmaktadır. Ayrıca konuşmayı ayırt etme skorları da düşük olmaktadır. Hastalık üzerine yapılan çalışmalarda toplumda bulunan yaşlı popülasyonda presbiakuzi sık görülen bir hastalıktır ve yaş ile doğru orantılı olmaktadır.

Presbiakuzinin Risk Faktörleri Nelerdir?

Presbiakuzi gelişiminde en etkili faktörler içerisinde çevresel ve kişisel faktörler bulunmaktadır. En çok etkileyen çevresel faktör ise gürültü olmaktadır. Hayatlarında gürültüye çok fazla maruz kalmayan kişilerde presbiakuzi daha az görülmektedir.

Presbiakuzinin Belirtileri Nelerdir?

Presbiakuzinin en karakteristik belirtisi yaş ilerlemesine bağlı olan ve her iki kulakta da gerçekleşen işitme kayıpları olmaktadır. Ayrıca belirtilerin içerisinde denge kayıpları ve çınlamalar da eşlik edebilmektedir.

Presbiakuzinin Teşhisi Nasıl Yapılır?

Presbiakuzi tanısında hastaların hikayelerinin önemli bir yeri bulunmaktadır. İşitme kaybı nedeni olabilecek diğer olasılıkların elenmesi için travma hikayesi, ototoksik ilaç kullanımı, romatolojik hastalıklar gibi etkenlerinde değerlendirilmesi gerekmektedir. Asimetrik işitme kaybı olması durumunda diğer tanı seçeneklerine yönelinmesi gerekmektedir. Tanının sağlanması için yapılan testlerde ilk olarak diapozon ile yapılan Weber ve Rinne testleri bulunmaktadır. Bu test ile işitme kaybının iletim mi yoksa sinirsel mi olduğu belirlenmektedir. Daha sonrasında ise 8 ile 250 Hz aralığında yapılan işitme testi ve konuşmayı ayırt etme skorlarının eklenmesi gerekmektedir. Tüm bu değerlendirmelerden sonra da hastalara tanı konmaktadır.

Presbiakuzinin Tedavisi Nedir?

Presbiakuzi tedavisi bulunan bir hastalık olmamaktadır. Ancak hastaların işitmelerinin iyileştirilmesi ve yaşam kalitelerinin artması için işitme cihazlarından yararlanılmaktadır. Konuşmayı ayırt etme skoru çok düşük olan hastalarda ise işitme cihazlarına ek olarak dudak okumayı da öğretmek gerekmektedir. Bunların yanında işitme cihazı kullanamayacak kadar ileri düzeyde işitme kaybı olan hastalarda biyonik kulak olarak bilinen koklear implantta uygulanabilmektedir.